KuÅlarımız malumunuz üzere miÄdeleri olmadıklarından yedikleri sert yemleri kum vasıtası ile taÅlıklarında öÄüterekden hazma geçirirler. TaÅlıklarında yeteri miktarda kum bulamıyan kuÅlarımız yedikleri yemleri gereÄi kadar öÄütemediklerinden bu yemlerdende besi olarak yeterince faydalanamazlar, durum böyle olunca kuÅlarımız ileriki zaman içersinde vitamin ve mineral eksikliÄinden hastalanıp ölümlerine sebebiyet vermiÅ oluruz.
Åimdi burada sizlere yıllar boyu kuÅlarıma hazıladıÄım kum karıÅımından bahsedmek istiyorum.
Ä°nce diÅli dere kumu, denizde dalgaların kıyıya taÅıdıÄı ölmüs Ä°STÄ°RÄ°DYE kabuklarının parçalanmasıyla oluÅan kum büyüklüÄü parçacıklar, aynı büyüklükde GIRÄ°T parçacıkları, haÅlanmıŠYUMURTA ‘nın kabuk zarı alınmıŠKABUÄU, MÃREKKEP BALIÄI KEMÄ°ÄÄ° ve MANGAL KÃMÃRÃ’nü rendeleyip tozunu ayırdıkdan sonra metal havanda ezilmiÅ PÄ°RÄ°Nà tanecikleri ve ANASONu’da dahil ederekden bir güzel harmanlarsak Kum karıÅımımız hazır hale gelmiÅ olur. Bu karıÅımımızı kuÅlarımızın kafeslerinde sürekli bulundurmamız gerekir. Bu onların TEMEL BESÄ° ihtiyaçlarıdır.Yalnız Sülfamezetin gibi Sülfat gurubu ilaçlar verildiÄinde bu mineralleri kaldırmamız gerekir yoksa ilaçla aksi etkileÅim yapıp ilacın çökeltileÅmesine sebebiyet verir. (Tabiatdan topluyarakdan yapacaÄımız karıÅım maddelerini kesinlikle temizliÄinden Åüphe duymadıÄımız alanlardan almalıyız)
Hüseyin Ä°PEK – 2004